Söze, köye verilen adın hangi anlamlardan kaynaklandığı konusunu inceleyerek başlayalım. Arı Türkçe'miz de, kullandığımız isimlerin en seçkinlerinden biri olan (Ocak), sözlüklerde bir maddenin, bir varlığın toplu halde bulunduğu yer, ateşin yandığı yer, taş ve maden çıkarılması için açılan kuyu, yurt, ev, bir aile gibi sayılan kuruluş, anlamlarında tanımlanır. Görülüyor ki bu sözlük, madde ve varlıkları kapsadığı takdirde, bir zincirin halkaları gibi uzayıp gitmektedir. Günlük konuşma ve yazışmalarımız da, çok defa tekrarladığımız maden ocağı, taş ocağı, baba ocağı, asker ocağı, ilim ve irfan ocağı gibi yazıda ve dilde kullanmak zorunluğunu duyduğumuz bütün bu bileşiklerin (Ocak) sözcüğü ile ilgisini görmekteyiz.
Öte yandan yine sözlüklerde, (Ocak) sözcüğü asil ve büyük aile, sayılan aile, temiz soydan gelen ulu kişiler, dedelerden beri belirli bir hastalıkta hekimlik yapmayı kendisine iş edinmiş aile anlamında belirlenmiştir. Böylece, sözcüklerde belirtilen anlam ve yüzyıllar boyunca bilinen gerçekler uyarınca (Ocak) ismi, köye bu nitelikleri nedeniyle verilmiş. Bunun yanında, ruh hastalıklarının telkin yoluyla sağlığa kavuşturulması görevi, büyük ruh hekimi Karaca Ahmet'den sonra, onun oğullarından Hıdır Abdal Sultan'a ve ondan sonra gelenlere geçince köyün adı "belirli bir hastalıkta hekimlik yapmayı kendisine iş edinmiş aile" anlamına gelen sözlükteki öteki anlamıyla "temiz soydan gelenlerin yurdu" OCAK olarak dillerde yer etmiş, söylene gelmiş. Köy toprağını kendisine yurt edinen ulu kişi, soyu Oniki İmam’a kadar uzayan temiz soydan gelmiş bir evliyadır.
Çok eski yüzyıllar da, köyün bir süre de (ŞEYHLER KÖYÜ) olarak bilindiği söylenir. Dilimizde yerine göre kullandığımız "Şeyh" sözcüğü de, ihtiyar, yaşlı, bir tekkedeki dervişlerin mürşidi olan zat... Hadis ilminde derin bilgiye sahip kişi, anlamlarında kullanılır. Türkçe'mize yabancı bir dilden aktarılmış, dile ve kulağa (Ocak) gibi hoş gelmeyen köye verilen (Şeyhler) ismi, yüzyılların akışı içinde dillerden silinip gitmiş, yerini ise anlamda derin ve dilde pırıl pırıl bir sözcük olan (Ocak) ismi doldurmuştur .
Yurdumuzun bir çok bölgelerinde olduğu gibi, Ocak köyü'nün bulunduğu çevrede de, başta Aşutka (Dutluca) olmak üzere, kökü yabancı dillere dayanan köylerin isimleri, özellik ve niteliklerine göre Türkçe isimler verilerek değiştirildi. Bunun yanı sıra hemen belirtelim ki, Ocak Köyü'nün Türkçe'miz de bir pırlanta kadar parlak olan o güzel ismi aynen korundu.
Bunun ötesinde ayrıca, köyün kurucunun maneviyat dünyasına candan bağlı olanlar, Ocak ismine Hıdır Abdal Sultan'ın ismi ile, ruh hastalarına sağlık dağıtan bir şifa yurdu olduğu inancını da ekleyince, köyün şimdiki adının (HIDIR ABDAL SULTAN OCAĞI) olarak gönüllerde perçinleştiği de bir gerçek.
Kaynak : Yazı Mehmet ŞİMŞEK; Hıdır Abdal Sultan Ocağı İstanbul 1991
Site fotoğrafları (Hasan oğlu) Mustafa GÜLER ve anonim
- Anmelden, um Kommentare verfassen zu können