2 Ekim 1938 tarihinde Hokkagil ailesinden Abbas ve Güllü Erturan’ın 4. çocukları olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Çocukluğu, gençliği Unkapanı ve Fatih gibi o zamanlar köylülerimizin ve alevilerin yoğun bulunduğu yerlerde geçti. Evleri o yıllarda alevi dedelerinin ve ileri gelenlerinin sıklıkla uğradığı bir toplanma noktasıydı. Bu yıllarda Alevi kültürü ile çok yakından tanıştı, bu kültür ile yoğurulmaya başlandı. Zamanının önemli isimlerinden Aleviliği tüm yönleriyle tanıma fırsatı buldu. Adeta kültür merkezi gibi olan evde Garipoğlu Hasan Efendi’nin ‘Necm-ül Kulub’ kitabı gibi daha bir çok kitap çalışmaları yapılıyor hatta bir kısmının maliyetleri Abbas Erturan tarafından karşılanıp bastırılıyordu. 1950 yılında Galatasaray lisesini kazandı. 1959 yılında buradan mezun olduktan sonra İstanbul Ticari İlimler Akademisi sınavlarına girdi ve 1962 yılına kadar burada okudu. Babası Abbas Erturan’ın ölümünden sonra okulu yarım bırakıp askere gitti. Askerliğini yedek subay öğretmen olarak tamamladı. Burada gördükleri ve karşılaştığı zorluklar daha sonra ki yıllarda cehaletle mücadaleci tavrının iyice belirgin olmasını sağladı. Yine bu zaman dilimi; insanlara yol göstermenin, bir şeyler öğretmenin ne kadar değerli olduğunu öğrendiği yıllar oldu. 1964 yılında yılında askerden terhis oldu. 1966 yılında Ocak Köyü'nden Mübeccel Özdemir ile evlendi. Kızı Nadide Gamze ve oğlu Emre Abbas doğduğu yıllarda yarım bıraktığı İ.T.İ Akademisi’ni gündüz çalışıp, gece okula giderek bitirdi. 1990 yılına kadar pek çok köylümüz gibi mobilyacılık yaptı. Bu süreç içerisinde yine de okumaktan, yazmaktan kopmadı; entellektüel seviyesini sürekli yükseltti. 1991 yılında Galatasaray Vakfı’nda genel sekreter yardımcısı olarak çalışmaya başladı. 1996 yılında gelen davet üzerine CEM Vakfı genel müdür yardımcısı oldu ve burada yıllarca tüm alevi camiasına hizmet etti.
1955 de İstanbul’da Ocak Köyü Kalkındırma Derneği'ni ilk kuran Abbas Erturan’ın oğlu Ali Erturan 1992-1996 yılları arasında dernek başkanlığı yaptı. Derneğimizin Çağlayan’daki ofisi bu dönemde tüm köylülerimizin yararlanabileceği lokal haline dönüştürüldü. O yıllarda dernek yapılanmasını tamamen revize ederek kadın, gençlik, kültür-sanat, arşiv-yayın gibi kolların oluşturulmasını sağladı. Dernek içerisinde iş bölümünü kişilerin vasıflarına göre yaparak bilenin bilmeyene dostça, kardeşçe öğretebileceği bir ortam oluşturdu. Yıllar boyunca sürekli yeni fikirlerle dernek toplantılarına geldi. Bu toplantılar çoğu zaman 2-3 saatlik zaman dilimlerine sığmaz; merdivenlerde, kapı önlerinde uzun sohbetler olarak devam ederdi. Tüm fikirlerin tartışıldığı demokratik bir ortam içerisinde bu fikirler geliştirildi. Öncesinde ütopik olarak gözüken helikopter pisti, kültür evi, kütüphane, müze gibi fikirler bu dönemde hayata geçti. Daha sonra oluşturulacak pek çok projenin fikir temelleri de bu yıllarda atıldı. Yine o yıllarda geleneksel Hıdır Abdal Sultan kültür etkinlikleri düzenlenmeye başladı. Derneğimize kazandırdığı reformist düşünce yapısı Ali Erturan’dan sonra gelen değerli başkanlar ve yönetim kurullarınca da yaşatıldı. Bugün derneğimizin diğer köy derneklerinin arasında fark edilir konumda olmasının önemli sebeplerinden birisi de budur.
Ali Erturan geçirdiği ani kalp rahatsızlığı nedeniyle 2 Ocak 2004 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Halen Ocak Köyü Derneği'nde (futbol camiasına gönderme yapılarak) "Efsane Başkan" olarak anılmaktadır.
- Anmelden, um Kommentare verfassen zu können