ARAŞTIRMACI, GAZETECİ VE YAZARLARIMIZ
Ocak Köyün'de geçmişten günümüze yaşamış ve yaşayan canlarımız...
- Read more about ARAŞTIRMACI, GAZETECİ VE YAZARLARIMIZ
- Log in to post comments
Ocak Köyün'de geçmişten günümüze yaşamış ve yaşayan canlarımız...
Ocak Köyü, XIII. y.y. da Hz. Muhammed soyundan gelen seyyitlere tanınan "Yeşil sarık sarma" hakkına sahip Hıdır Abdal Sultan'ın tekkesi etrafında, söylenceye göre, 12 hane ile kurulmuştur. Çeşitli devirlerdeki Osmanlı kayıtlarından ve padişah fermanlarından elde edilen bilgiye göre Hıdır Abdal Sultan'ın ceddi Hz. Hüseyin'in oğlu Zeynel Abidin'dir. Ocak Köyü Osmanlı devrinde gelip geçene yemek veren bir vakıf niteliğindeydi. Bu nedenle de o devirde her türlü vergiden muaf tutulmuştur.
Söze, köye verilen adın hangi anlamlardan kaynaklandığı konusunu inceleyerek başlayalım. Arı Türkçe'miz de, kullandığımız isimlerin en seçkinlerinden biri olan (Ocak), sözlüklerde bir maddenin, bir varlığın toplu halde bulunduğu yer, ateşin yandığı yer, taş ve maden çıkarılması için açılan kuyu, yurt, ev, bir aile gibi sayılan kuruluş, anlamlarında tanımlanır. Görülüyor ki bu sözlük, madde ve varlıkları kapsadığı takdirde, bir zincirin halkaları gibi uzayıp gitmektedir.
Selçuklular'da başlayan tekke ve zaviye şeyhlerinin korunması ve bu kurumların tamamen vakıflara bağlanmış olması geleneği, Osmanlılar döneminde de süre gelmişti.
Ocak Köyü Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı tarihi ve turistik bir köydür.
Ocak köyü, Kuzey-Batı yönünde "Ergenot" adı ile bilinen yaylaların, Doğu’ya doğru uzanan tepeleri üstündeki bir etekte kurulmuştur. Bu tepelerin deniz seviyesinden ortalama yüksekliği 1500 metreyi bulur. Doğu ve güney yönleri açıktır. Köy evleri, uzayan dağ eteklerini siper yaparak Batı yönünde sıralanmıştır. Genellikle ön bölümleri Doğu-Güney kesiminde uzanan Dutluca düzlüğüne bakar. Çok geniş bir görüş açısına sahip berrah manzarası, bakmakla doyulamayacak kadar canlı ve nefistir.
OCAK KÖYÜN UNUTULMAYACAK MİMARLARI (SOLDAKİ AŞIR ŞİMŞEK SAĞDAKİ MUSTAFA GÜRER)
Yukarıya başlık olarak aldığımız "iz bırakanlar" sözünü, kişilerin hayır işlerine yönelik olarak yaptıkları hizmetler topluluğu anlamında kullanıyoruz. Milli şairimiz Mehmed Akif Ersoy, "iz bırakmak" konusunu, dizelerinde ne güzel işlemiş.
Bir canlı izin varsa şu toprakta silinmez
Ölsen seni sırtında taşır toprağın altı
Ey gölgeden ümmid-i vefa eyleyen insan!...
Eğer biz, bizden öncekilerin hizmet eden canların payını inkar edersek, bizden sonrakilerde aynı haksızlığı bize reva görür. Ocak Köyü'ne geçmişten günümüze hizmet vermiş ve veren canlarımız ...
Önceki başlıklarda incelediğimiz Hıdır Abdal Türbesi’ni tamamlayan birimler ile çeşmeler dışında kalan hamamlar, köy odası, köy fırını, köy camisi, müze, okul ve yeni konuk evi gibi sosyal amaca yönelik yapılar ve yapıtlar köyün ortak kültür varlıklarıdır. Bunlardan herkes faydalanır, hiç kimsenin tasarrufunda değildir. Ayrı ayrı söz edelim.
Kaynak : Yazı Mehmet ŞİMŞEK; Hıdır Abdal Sultan Ocağı İstanbul 1991
Site fotoğrafları (Hasan oğlu) Mustafa GÜLER ve anonim
BAĞLI OLDUĞUMUZ İLÇE (KEMALİYE - EĞİN)
Kemaliye adı, kaynağı Ulu önder Atatürk'ün "Kemal" isminden almıştır. Onun isminden ve ona izafeten, Kemal ismine yapılan bir ekle Eğin isminin Kemaliye olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi icra vekilleri reisliğinin (Bakanlar Kurulu Başkanlığı) 21.10.1338 (21.10.1922) tarihli kararnamesinde değindiği üzere Eğin isminin hiç bir mefhumu milli ifade etmediği açıkça belirtilmiştir. Böylece yüzyıllar boyu ismi Eğin olarak biline kent 21.10.1922 tarihinden itibaren Kemaliye adıyla anılmaya başlanmıştır.