TARİHÇESİ

Köyün, her çeşit girişimler ve dayanışma halkalarıyla kalkınmasını amaçlayan "Ocak Köyü Kalkındırma Derneği", bu tür derneklerin yurt çapında yoğun olarak kurulduğu 1955 yılında faaliyete geçmişti. O yıllarda Dernek Yönetim merkezi İstanbul, Fatih Nişanca Cad.No: 45 adresteydi. Derneğin kurucuları da; Abbas Erturan, Veysi Ocaklıoğlu, Hüseyin Ercan, Sadık Yetiş ve Ali Özdemir 'den oluşmuştu. Üyelik kaydından sonra başlayan bağış ve yardımlar, çok kısa bir sürede yüz güldüren bir rakama ulaşmıştı. 

İlk Başkan rahmetli Abbas Erturan dönemi, derneğin altın yılları sayılır. Dernek aracılığıyla köyde yapılan büyük işler bu dönemde gerçekleşti. Öncelikle su aramaları işlerine hız verilmişti. Köy çeşmesinin tarlalardan geçen su yolları açılarak, suyun çoğaltılması amacıyla araştırma yapılmış ve yapımı çok eskiye dayanan ilkel kanallar beton elementler kullanılarak yenilenmiş ve üzeri taş kemerlerle kapatılmıştı. Daha sonra, aşağı meydanda bulunan köy çeşmesi, yukarıya şimdiki bulunduğu yere alınmıştı. Taşıdığı suların iki oluktan aktığı çeşme önüne, yüz ton hacminde bir havuz yaptırılmıştı. Ne var ki, su yollarının açılması sırasında Ocak köylü Ahmet Aktaş oğlu Hasan Aktaş adındaki bir gencin kayan toprağın altında kalarak yaşamını yitirmiş olması da, bütün köyü yasa boğmuş ve ilahi takdirin bir sonucu olduğuna inanılan bu üzüntülü olaya, gözyaşı dökmeyen kalmamıştı. Sosyal yapıda çığır açan imar hareketlerinin öncüleri hakkında yapılan dedikodular uzun süre kulaklarda dolaşmıştı.

Yediyıl boyunca başkanlık yapan Abbas Erturan döneminde, derneğin gerçekleştirdiği önemli başarılardan biri de, okuma aşkı ile dolu yetim bir gencin, orta ve lise öğrenimini tamamlayabilmesine maddi yönden destek sağlamasıydı. Daha sonraki yıllar da kendi olanaklarıyla yüksek öğrenimini de tamamlayan Mehmet Yaman adındaki bu gencin, günümüzde dini konularda yetişmiş övgüye değer bir öğretmen olduğunu yeri gelmişken belirtmeden geçmeyelim.

Derneğe gelir sağlamak için Başkan Abbas Erturan döneminde köyün simgesi olan bademe atfen, "Ocak Köyü Badem Gecesi" adıyla düzenlenen eğlence gecelerimizin anısı da hala gönüllerimizde yaşar.

Özel olarak Ocak köyü komşularından bedelsiz olarak toplanan ve İstanbul'a getirilen bademler, geceye katılan konuklara ikram edilirdi.

Kalabalık bir misafir topluluğu huzurunda, zengin bir programla düzenlenen bu gecelerin en çekici yönü de, Ocaklıların kendi içinden yetiştirilen folklor ekipleriyle geceye ayrı bir renk katmalarıydı. Gece için konuklara sunulacak programların hazırlanmasında yoğun bir çaba gösterilirdi. Köylülerin çoğu, görev alır, el birliği, gönül birliği içinde canla başla çalışılırdı.

Kız ve erkeklerden oluşan ekip provaları, çoğunlukla Başkan Abbas Erturan'nın Karagümrük, Nişanca'daki evinde veya aynı yerdeki iş yerinde yapılırdı. Gecelerin hazırlık günlerinde burası yoğun bir kalabalığa sahne olurdu.

Böylece, merkezi İstanbul'da bulunan derneğin çalışmalarıyla elde edilen gelirler yıllar boyu çeşme, fırın, misafir odası, yol, ibadet mekanları ve benzeri gibi köyün imarına yönelik sosyal işlere harcandı.

Badem gecelerinin, köyün dışa tanıtılmasında da önemli etkileri vardı. Muhtelif tarihlerde düzenlenen geceler, günlük gazete haberlerinde yayınlanır ve dolayısıyla köyün adı okuyucuların kulaklarına yansırdı. Bunlardan birini, örneğin 13 Mart 1967 tarihli Tercüman Gazetesi'nden, o tarihten bir gün önce yapılan Badem Gecesi ile ilgili bir haberi  birlikte okuyalım.

Derneğin başarılarla dolu on yıllık çalışma döneminde köy, bir çok eserler ve yenilikler kazandı. Ne var ki durum hep böyle devam edemedi, verimli yıllar, daha sonraki dönemlerde yerini verimsiz ve sönük geçen yıllara bıraktı. Düzenlenemeyen badem geceleri yüzünden gelir kaynakları kısırlaştı. Üye aidatları, köye yönelik hizmetlerin bir bölümünü bile karşılayamaz oldu.

Yol probleminin çözüme  kavuştuğu  Aşır  Şimşek 'in  1973 - 1975 yılları başkanlık döneminden sonra, Derneğin kapandığı 1981 yılına kadar geçen dönemde, eski yöneticiler yavaş yavaş sahneden çekilmiş ve yönetim nöbetini daha genç kuşaklar üstlenmişti.

Yıllarca Ocak Köyü muhtarlığını yapan rahmetli Muharrem Karaman, 3 Mayıs 1959 tarihli "Ocaktan Sesler"de yayınlanan dizelerinde, gençlere ve derneğe yönelik görüşlerini şöyle dile getiriyordu:

Genç Derneğime

İsterdi bu vatan şen gönülleri

Elinde açılmış gonca gülleri

Gülşende ötmeli hem bülbülleri

Genç dernekle, gençlik getirdi bunu

 

Hem cefa görünen, safalar oldu,

İnandık biz buna yoktan var oldu,

Boşalmış varlıklar yeniden doldu,

Genç dernekle, gençlik getirdi bunu

 

Vatana çalışmak borçtur bizlere

İstikbal emanet, gençler sizlere,

Derman yoktu, derman geldi dizlere

Genç dernekle, gençlik getirdi bunu

 

Var olsun, sağ olsun baniyi dernek,

Köye bıraktılar büyük bir örnek,

Bir olup vahdette, varlığı görmek

Genç dernekle, gençlik getirdi bunu

 

Muharrem Karaman refaha erdik,

Ölmeden derneği varlıkla gördük,

Recm edip, gafleti bu köyden sürdür

Genç demekle, gençlik getirdi bunu

 

Yukarıdaki dizelerde açık ve güzel dille anlatıldığı üzere, gençler derneğin gelişip güçlenmesinde önderlik yapan büyüklerine daima saygılı ve yardımcı olmuşlardı. Badem gecelerinin dillere destan folklor ekipleri ile bunlara benzer daha nice görevler, Ocaklı gençlerin gönüllü gayretleriyle yerine getirilmişti.

Ancak, derneğin daha önceki yıllarda başlayan gerileme dönemi, İsmet Erturan başkanlığında genç kadrolara geçmesinden sonra, daha da arttı. Birbirini izleyen yıllar içinde hiçbir aktif faaliyet gösterilemedi. Gelir kaynakları kurudu, derneğin varlığı bir sembol olarak kaldı.

1981 yılında çıkarılan bir yasa, tüm derneklerin belirli bir süre sonuna kadar, bu yasanın amir hükümleri doğrultusunda intibaklarını öngörmüştü. Bu süre sonuna kadar belirli mercilere tescil işlemini yaptırmayan dernekler yasa hükmü gereğince kapanmış sayılıyordu.

Ne yazık ki, İsmet Erturan'ın başkanlık dönemine rastlayan bu süre de, gereken intibak için  ilgili mercilere başvuruda bulunulmadığından, "Ocak Köyü Kalkındırma Derneği"de,  yasa uyarınca geçersiz sayılmıştı.

Böylece ilk başkan Abbas Erturan ile başlayan ve yaklaşık yirmi yedi yıl süren derneğin çalışma hayatı, yasa gereği onun torunlarından olan son Başkan İsmet Erturan döneminde kapanmıştı.

 

Kaynak: Yazı Ali ERTURAN

Etiketler