6. İmam Cafer, 699 yılında doğdu. İmam Bakır'ın ölümünden sonra Aleviler, Cafer'i Sadık'ı imam kabul ettiler.
İmam Cafer-i Sadık'ın imamlığı, Emevilerin yıkılış ve Abbasilerin kuruluş dönemine denk geldi. bu ayaklanmasının başarıya ulaşmasından sonra, iktidar direksiyonuna Hz. Muhammet'in amcası Abbas'ın soyundan gelenler geçtiler.
Bunlar da Emeviler gibi, ikinci halifeden itibaren Ali evlatlarına işkenceye başladılar.
İmam Cafer, böyle karışık bir felsefi ortamda yetişti ve bütün bilginler tarafından ilmin başı kabul edildi. Ehlibeyt yolunun dönemine göre felsefesini ve kurallarını da sistemleştiren İmam Cafer'i Sadık'ın bu çalışmaları yüzünden, Ehlibeyt yoluna Caferiyye adı da verilmişti.
Gerek ülkemizdeki çoğunluk mezhebi Hanefilik mezhebinin kurucusu sayılan Ebu Hanife, gerek İmam Malik bin Enes, İmam Cafer'den yararlanmışlardır
İmam Cafer'i Sadık'ın cennet ve cehennem hakkındaki değerlendirmesini Feridüddin Attar'ın kaleminden aktaralım: “Tanrı'nın bu dünyada da uçmağı (cenneti) vardır; o da afiyettir... Yine Tanrı'nın bu dünyada tamusu (cehennemi) de vardır ve o tamu, beladır.”
İmam Sadık, insanlar için en değerli varlığın kitaplar olduğunu vurgulamak isterken, “Ölünce, çocuklarına kitaplarını miras bırak” demiştir.
Çağının en önemli bilgini sayılan İmam Cafer'in oğullarından olan İsmail, bir bölüm halk tarafından yedinci İmam (Onlara göre altıncı.) kabul edilmiş ve böylece Alevilikte, Zeydiyye'nin yanı sıra İsmailiyye adı verilen bir akım meydana gelmiştir.
Alevi düşüncesinin Bâtıni özelliğini vurgulayan ve onu Sünnilik'ten felsefe olarak net biçimde ayıran İmam Cafer'i Sadık'tır. Bu nedenle, Aleviler, mezhep belirtmek gereğini duyduklarında, Caferi olduklarını söylemişlerdir.
İmam Cafer'i Sadık, Abbasi halifesi Mansur tarafından 765 yılında zehirletilerek şehit edilmiştir.
Kaynak: Alıntı; http://karacaahmet.org.tr/alevilik.asp?id=34
- Log in to post comments