Köyün adı değişmemiştir. Dutluca çevresi köylerinin en eski Ocak Köyü’dür. Yaklaşık yediyüzyıllık bir geçmişe sahiptir. Kurucusu HIDIR ABDAL SULTAN’dır. Köyün tarihi geçmişi kurucusunun buraya gelmesiyle başlar. Daha önceki tarihi hakkında elde bir bilgi yoktur.
13. yy. Anadolu’nun en karışık ve çalkantılı yıllarıdır. Anadolu’ya gelen Hacı Bektaş Veli, Türklüğü ve İslam’ı yaymak için, dergahında İmam Ali’den gelen İslam felsefesini, Türk kültür ve gelenekleriyle sentez yaparak eğittiği cangözü açık dervişlerini ülkenin her yönüne salar. Bunlar, Türk düşünce tarihinde Horasan Erleri veya Alp Erenler olarak anılır. Hıdır Abdal Sultan Hazretleri de, bu ulu kişilerden biri olup, bu yöreyi aydınlatmak, dini ve dili yaymak için gönderilmiştir.
Ocak Köyü’nde kurduğu tekkesi, çevresine ışık olmuş, yüzyıllar boyu gelen giden konukların aşevi görevini görmüş, açlar karnını doyurmuştur. Osmanlı döneminde verilen fermanlarla her türlü vergiden muaf tutulmuştur. Şimdi bu fermanlar, cam çerçeveler içinde birer tarih belgesi olarak Ocak Müzesi’nde saklanmaktadır.
Hıdır Abdal Sultan’ın soy zinciri Hz. Peygamber’e uzanır. Elde mevcut şecere (soykütük belgesi), On İki İmam’ın dördüncüsü İmam Zeynel Abidin kuşağı ile Canab-ı Peygamber’e uzandığı kanıtlar. Bu belge, Arapça aslında çevrili ve noterden onaylı olarak saklıdır.
Köy, Hıdır Abdal Sultan Ocağı adıyla da söylenir. Köyün kapsamlı tarihi, sosyal yönleri ve köy hakkında ayrıntılı bilgiler Mehmet Şimşek’in hazırladığı “Hıdır Abdal Sultan Ocağı” adlı yapıtta toplanmıştır. Kemaliye köyleri içinde, bir köyün kapsamlı bir şekilde kitaplaşması, ilk kez Ocak Köyü’nde gerçekleşmiştir.
Ocak Köyü, kamuya hizmet veren eserler açısından zengin bir kütüre sahiptir. Gerekli bilgileri özetliyerek verelim:
Hıdır Abdal Sultan Türbesi; Genel görünümü ile Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin izlerini taşır. Kubbesi sekiz köşelidir. Cephe duvarlarında üç adet anıttaşı vardır. Bu belgelere göre iki kez onarım görmüştür. Birinci onarımı 1295 (1879) tarihinde Ali Efendi adında bir hayır sahibi yaptırmıştır. Yaklaşık 80 yıla yakın bir süre içinde, özellikle 1939 Erzincan depreminde türbe binası tahribata maruz kalmıştır. İkinci onarımı da , Hıdır Abdal soyundan Ali Rıza Şimşek 1958 yılında gerçekleştirmiştir. Türbe, sürekli olarak ziyarete açıktır.
Türbe binasının bitişiğindeki konukevi, konukların ağırlanması için, Ocaklıların birlik ve beraberliğinin yeni bir halkası olarak 1980 yılında yaptırılmıştır. Şömine ve çorbalık bölümü de bununla birlikte aynı yılda inşaa edilmiştir.
1988’de başlanan ve iki yılda tamamlanan yeni konukevi, hayır sahibi Aşır Şimşek tarafından yaptırılmıştır. İki normal kat, yarı bodrum kattan oluşan bu yeni konukevinde yemekhane, mutfak, yüzelli kişiyi alabilecek toplantı odası ve yazıhane bölümleri vardır. Bahçe bölümünde ise kurban kesme ve dağıtım birimleri hizmet verir.
Köy çeşmelerinin; en eskisi ve tarihi değeri haiz olan türbe meydanındaki çeşmedir. 1283 (1868) yılında Hasan Şevki adında bir kişi tarafından yaptırılmıştır. Anıttaşındaki yazının ilk dört satırında şu dizeler okunur:
Çeşme-ı hazret hayattan gelir ab-ı revan
İç Hüseyin’in aşkına bulsun hayat murde can
Her sabah akşam nuş etsinler imamlar aşkına
Kerbela’nın aşkına diksinler bu mulke bir nişan
Çeşmenin siyah taşlarla kaplı cephe kaplaması da 1995 yılında Müslim Güler tarafından yaptırılmıştır. Hamam bitişiğindeki ikinci çeşme ise, 1956 yılında köy derneği öncülüğünde hizmete sunulmuştur.
Ocak Köyü’nde biri 1287 (1870) yılında yapılan cami, diğeri de Kemal Gökçek tarafından yaptırılan 75 basamaklı 25 metre yüksek minareli iki cami vardır. Eski cami, vakıflarda kayıtlı olup, koruma altındadır.
Köye ve gelen konuklara hizmet veren hamamların bugün için ayakta kalanı 1956 yılında sahibi Abbas Erturan’ın yaptırdığı yeni hamamdır. Dursun Güler’in onardığı aşağı mahalledeki hamam ise hizmet dışı kalmıştır.
Ocak Köyü'nde Aşır Şimşek'in yaptırdığı yeni konukevi binası
Bina inşaatı 1988'de başladı ve ikibuçuk yılda tamamlandı. Cephe kaplama taşları kütük halinde Tercan yakınlarından getirilip,köyde kestirildi. Çağımız teknolojisine uygun biçimde inşa edilen bina, iki normal kat ile bir yarı bodrum kattan oluşuyor. Yemekhane, mutfak, konaklama yerleri ve büyük toplantı salonu bölümleriyle, dış bahçede kurban kesme ve dağıtım yerleri binanın başlıca birimleri.
Köyün imarında büyük katkıları olan hayır sever Mustafa Gürer’in,oğlu Ali Gürer adına hizmete sunduğu Ocak Müzesi, 1994 Ağustos’ta yapılan açılış töreniyle köyün öteki yapıtlar zincirine eklendi. Zengin kültür değerlerini bünyesinde toplayan müze binasında ayrıca yirmibin kitabı hedefleyen bir de kitaplık duruyor.
21 Ağustos 1994 günü icra edilen Hıdır Abdal Sultan etkinliklerinde açılışı yapılan Ocak Müzesi, kalabalık bir vatandaş grubunca gezilip, izlendi.
Erzincan Valisi (o dönemin) Sayın Recep Yazıcıoğlu konuşmasını yaparken görülüyor.
Ağustos 1994 etkinliklerde törenle hizmete giren Ocak Köyü helikopter pisti’nin kurdelesini, helikopteri ile piste inen 3. Ordu Komutanı Orgeneral Sayın Teoman Koman tarafından kesildi.
Orgeneral Teoman Koman ve beraberindekiler helikopterden inerken.
Tarihi çok eskilere dayanan köy fırını, onarılmış ve 1995 yılında hizmete sokulmuştur. Ayrıca, Aziz Erman adına oğlu Rıza Erman hayrı olarak yaptırılan çocuk parkı, yine 1995 yılı, Hıdır Abdal Sultan etkinliklerinin yapıldığı tarihte törenle açılarak, Ocak’ta yeni bir eser daha gerçekleştirilmiştir. Yapıtlara son eklenen Babadayı adına Mustafa Kızılkaya hayrı olarak sağlık odası Ocak Köyü'ne bağışladı.
Köy kültürünün bir uzantısı sayılan köy mezarlığında sanduka ve lahit biçiminde Şimşek Dede, Derviş Dede ve Musa Efendi’ye ait eski mezarlar ile kitabe taşı okunamayan bir çok mezar vardır. Ocak Köyü mezarlıklarının etrafı taş duvarlarla çevrilmiş olup, koruma altına alınmıştır. Üç yılda tamamlanan bu hayır işini Mehmet Şimşek yaptırmıştır.
Ocak Köyü, 3 km.lik asphalt yolla Dutluca’ya bağlıdır. Kemaliye İlçesi’ne 40 km., komşu Arapgir’e ise 23 km. uzaklıktadır. Köy, genellikle görünümü ve kaynak soğuk suyu ile ünlüdür. Doğal güzelliği ile gelen konukları büyüler. Köyün yakınında Yazpınar’ı Çeşmesi, Mustafa Zülfikar’ın hayrı olarak bir mesire yeri haline getirilmiştir.
Ocak Köyü'nün havadan alınmış fotoğrafı
Atalardan bu yana uzanan geleneklerden olarak köyde, her yıl “Aşura” günü düzenlenir. Bu gelenek, her yıl Muharrem ayında tutulan orucun bitmesinden sonra yerine getirilir. Pişirilen aşüre ve yemekler, Hz. Hüseyin ve öteki Kerbela şehidleri anılarak dağıtılır.
Ayıca, köyün sosyal faaliyetlerini ve kültürünü sergilemek köyün kurucusu ulu kişi Hıdır Abdal Sultan’Iı anmak amacına yönelik olarak, her yıl Ağustos’un üçüncü pazarında “Hıdır Abdal Sultan’ı Anma Etkinlikleri” yapılmaktaydı. Son etkinlik ………………….. tarihinde ara verildi. Günümüzde ise “Birlik Cemi” düzenlenmektedir.
Kurulmuş ve etkin çalışmalar yapan bir derneği vardır. Kooperatifi yoktur. El sanatlarını kapsayan herhangi bir faaliyet söz konusu değildir. Halkının hepsi de gurbetçidir. Ancak köylerini unutmayan, birlik ve beraberliğe gönülden bağlı konuk sevecen insanlardır.
Köy, günümüzde üretici değil, tam anlamıyla bir tüketicidir. Tarım alanında insanlara uğraş veren topraklardan yoksun, kırsal araziye sahiptir. Çok az sayılacak kadar üzüm bağları varsa da, bunlar ekonomik açıdan yeterli değildir.
Hıdır Abdal Zaviyesi'ne, Padişah Abdülaziz döneminde 1920 (1875) tarihli ferman.
(Bu türden her padişahın döneminde verilen fermanlar (orijinalleri), değerli birer belge olarak şimdi Ocak Müzesi'nde saklanmaktadır.)
1969’da yapılan lojmanlı ilkokulu, öğrenci yokluğu nedeniyle öğretime kapalı olan Ocak Köyü’nün, okuma-yazma oranı da % 90 dolayındadır. Deniz düzeyinden 1400 metre yüksekliktedir. Köy içi yolları tamamen beton ve asfalt kaplamadır. Kanalizasyon çözüme kavuşmuştur.
Ocak Köyü’nün başka bir özelliği de, mevsim boyu Hıdır Abdal Türbesini ziyarete gelen yüzlerce konuğu ağılamasıdır.
1990 sayım sonuçlarına göre Ocak Köyü’nde 37 hane ve 106 nüfus saptanmıştır.
- Aşağı Yuvacık (Aşağı Kindir – Kindir-i Süfla-Mezrası) : Ocak Köyü muhtarlığına bağlıdır. Kuruluş yeri Karasu Vadisi kenarında bir etektetir. Derviş Ahmet isimli bir gönül erinin türbesi vardır. Türbe, 1993 yılında Ocak Köyü’nden Mustafa Gürer ile Aşağı Yuvacık’tan Mustafa Özdemir’in katkılarıyla onarılmış kubbeli bir şekle dönüştürülmüştür. Türbe önünde çok güzel bir kaynak vardır. Köyün bir de cami mevcuttur. Görünüm itibari ile şirin köylerdendir. Köy sakinleri benzer köyler gibi gurbetçilerdir. Başlıca gelir kaynağı, kendi ihtiyaçlarına yetecek kadar sebecilik ve meyvecilik olarak sayılabilir.
1990 sayım sonuçlarına göre Aşağı Yuvacık Mezrası’nda 8 hane ve 24 nüfus bulunmuştur. Gelenek görenek itibari ile çevre köylerin benzeridir.
- Yukarı Yuvacık Mezrası : İki dağ arasında sıkışmış küçük bir yerleşim birimidir. Kültür zenginliklerine yönelik bir varlık yoktur. Az da olsa sebze ve tahıl yetiştirilmesine, hayvancılık yapılmasına elverişli meralar vardır. Gelenek ve folklore değerlerinde bir fark yoktur. 1990 sayımlarında bu mezra, 5 haneye ve 20 nüfusa sahiptir.
- Log in to post comments