Niteliklerini anlatmaya çalışacağımız bu yapıyı, kurucusunun ismine izafeten "Aşır Şimşek Konukevi" olarak adlandırmak daha yerinde olur görüşündeyiz.
1980 yılından itibaren, köye gelen ziyaretçi sayısında büyük bir artış olduğu ve Türbe birimlerinden olan mevcut konukevi ile kurban kesme, yemek pişirme yerlerinin, bunların dışında gelen konukların arzu edilen ölçüde ağırlanmalarına kafi gelmediği gözleniyordu. Böylece bu ihtiyacın bilincini yıllarca yaşayan Aşır Şimşek, kendi olanaklarıyla daha kullanışlı bir konukevi yapmak için harekete geçti.
Konukevi'nin yapıldığı yer, Mehmet Şimşek, Aşir Şimşek, Cennet Erkul ve Zehra Akdağ kardeşlere babaları Ali Rıza Şimşek'ten intikal eden, yaşlanmış dut, ceviz ve elma ağaçlarının koyu gölgeleriyle süslendiği bakımlı bir bahçeydi. Dört kardeş de, bahçedeki hisselerini, yapılacak bu hayırlı kuruma bağışlamayı uygun buldular.
İnşaat, bahçedeki ağaçların kesildiği Nisan 1988 de başladı ve iklim koşullarına göre, aralıklarla devam ederek 1990 sonuna doğru yaklaşık iki buçuk yılda tamamlandı. Plan ve projesi de, düşündüğü ve hayal ettiği biçimde binayı yaptıran Aşır Şimşek tarafından gerçekleştirildi. Çağımız yapı teknolojisinin gereklerine göre yapılan inşaat da, toplarca kum, çakıl, demir kullanıldı. Tam betonarme ve karkas taşıyıcılar arasına işlenen tuğla duvarlar, daha sonra taş parkelerle kaplandı.
Erzincan, Tercan ilçesi yakınlarından kamyonlara yüklenen büyük parçalar halinde getirilen taşların, parke görünümünde kesilebilmesi için inşaat yakınında kurulan ve bir mermer kesme fabrikasının küçük bir benzeri olan taş kesme testereleri, aylarca çalıştı. Böylece, yıllar önce köye gelen elektrik, teknolojiyi harekete geçirilmiş, harman yerlerine yığılan tonlarca taş, insan oğlunun elinde istenilen şekle ve biçime sokulabilmişti.
Taş kesme ve duvara kaplama işlerini Gümüşhane, Şiran ilçesi TELME Köyü'nden Hacı Vehbi Efendinin oğlu Nejmi Çetin usta yaptı. Büyük bir beceri ve titizlikle işlenen taş kaplama, konukevine her yönüyle takdire değer bir görünüm kazandırdı. Binanın 2. katını türbe bahçesine bağlayan geçidin iki yanını süsleyen parmaklıklar ile binada kullanılan aksesuar malzemelerin büyük çoğunluğu İstanbul'dan getirildi.
Aşır Şimşek Konukevi, iki normal kat ile yarı bodrum bir bölümden oluşuyor. Giriş katında yemekhane, mutfak ve küçük bir kiler yer alıyor. Yemek masaları ve sandalyelerle donatılmış, tabanı kalebodur döşeli. Yemekhane bölümü, yaklaşık 200 kişinin yemek yiyebileceği büyüklükte. Gerektiği zaman yemeklerin ve Muharrem ayında Aşure'nin pişirilmesi düşünülmüş olan mutfak bölümünde ise, büyük kazanların konulacağı, şömüne ile bulaşık yıkama yerleri bulunuyor.
Binanın 2. katı, yaklaşık 150 kişinin rahatlıkla oturabileceği ve gerektiği zamanlarda konukların geceleyebileceği büyük bir oda ile bitişiğinde küçük bir oda, yazıhane-kütüphane bölümlerini kapsıyor. Odalar, konukların dinlenmeleri, İstirahat etmeleri için gerekli eşya ve halılarla döşelidir.
Kalabalık misafir gruplarının, türbe bahçesinde birlikte izdihamını önlemek için çevresini temiz kalmasını amaçlamak gayesi ile, gelen kurbanların yeni konuk evinin bahçesinde kesilmesi ön görülmüş, bunun için de, kesim yerleri ve et dağıtım yerleri yapılmıştır. Ayrı bir kapı ile girilen et dağıtım bölümü, Hıdır Abdal Türbesi'nin kubbe bölümünün küçük bir benzeri olarak sekiz köşegen şeklinde yapılmıştır.
Özetleyecek olursak, Aşır Şimşek konukevi, türbe çevresine daha uhrevi bir görünüm getirmiş ve geleceğe dönük tarihi bir yapı niteliğinde ortaya çıkmıştır. Bu niteliği ile konuk evi, hiç bir masraftan kaçınmadan en iyi malzeme ve işçilikle yaptırılan bir bina olarak köye armağan edilmiştir.
Binanın ön çephesinde görülen anıt taşında:
"bu yapı, Ali Rıza oğlu Aşır Şimşek
ve eşi Fiza Şimşek'in armağanıdır. 1989" yazılıdır.
- Log in to post comments