ÇEVRE KÖY

Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmeyen Çakırtaş Köyü’nün ilk sakinlerinin Ermeni kökenliler olduğu kesindir. Kayseri Arşivi’nden edinilen bilgilere göre 1340 yıllarında kurulmuş olduğu hakkında bilgiler vardır, 1900 yıllarında köyün 350 hane olduğu 7 hanesinin Müslüman, kalanının da Ermeni kökenlerden oluştuğu yaşlıların verdiği bilgiler arasındadır. Bu nedenle çoğunluğu Ermeni olan köyün adı da Ermenice “Maşgirt” olarak adlandırılmıştır. Ermeniler köyden tamamen gittikten sonra, köy topraklarına Türk boyları yerleşmiş ve köyün adı, daha sonra Çakırtaş olarak değiştirilmiştir.

Şimdiki köy 250 yıllık bir yerleşim yeridir. Hinge Köyü, üç kez yer değiştirmiştir. Önce eski Hinge denilen yerde, daha sonra burası devamlı eşkıya saldırısına maruz kaldığından bu kez de, taşlarbaşı denilen yere taşınmış, ancak burası da ayakaltı bir yer olması nedeniyle köylüler şimdiki yerlerine taşınarak Boylu’yu yeniden kurmuşlardır.

Köye yaklaşık 400 metre uzaklıktaki yerde yontma mağaraların ve büyük boyda küp ve sarnıç kalıntıların bulunması Akçalı Köyü’nün tarih itibariyle eski bir yerleşim yeri olduğunun kanıtlarıdır. Köy halkı kültüre ve sanata tutkun insanlardır. Köyün bulunduğu yer, deniz düzeyinden 1400 metre yüksekliktedir. Kışları ağır geçer, arazisi kırsal ve yetersizdir. Bölgenin doğasını resimleriyle gelecek kuşaklara ulaştıran Yusuf Ziya Ademhan bu köydendir. Hayvancılık dalı köylülerin başlıca geçim kaynağıdır. Okulu kapalı olup, okuma-yazar oranı % 85 dolaylarındadır.

Kuruluş tarihiyle ilgili bir bilgi yoktur. Kültür değeri olarak bir cami, bir medrese bir taş kemerli çeşmesi vardır. Köye çok uzaklardan getirilen sular, çeşmeler yapılarak köye dağıtılmıştır. Küçük çiftlik ve bağcılık ile hayvancılık dalları başlıca gelir kaynağıdır. Başka bir doğal zenginliği olmayan Adak Köyü’nün 1967 yılında öğretime başlayan ilkokulu da kapalı bulunmaktadır. Okuma-yazma oranı % 90 dolaylarındadır. Kanalizasyon henüz yoktur. Dutluca Köyü’ne yakın köylerindendir. Başka kentlerle bağlantıları, Dutluca bağlantılı güzergahtan geçer.

Köyü Muhtarlığı’na bağlı Akçiçek Mezrası, batı yönünde olup, Dutluca’ya uzaklığı yarım saat kadardır. Akçiçek bağlık, bahçelik, yeşillikler içinde şirin bir yerleşim yeridir. Köy içinde bolca akan bir kaynak, bu mezranın can damarıdır. Doğa zenginliği ile bir piknik yeridir. Gelenek görenek ve folklor değerlerinde bir farklılık yoktur.

1990 sayımı verilerine göre Dutluca Köyü 90 hane ve 296 kişi nüfusa sahiptir. Akçiçek Mezrası ise, 20 hane 50 kişi nüfustan oluşmuştur.

FOTO

Aşağı yer, anlamına gelen eski adı Aşutka, daha sonra, kökeni yabancı olan çevre köy isimlerinin değiştirilmesi sırasında, yeni ad olarak Dutluca olarak onanmıştır. Dutluca’nın en eski tarihi hakkında, Ocak Köyü’nde türbesi bulunan Hıdır Abdal Sultan ile bağlantılı olarak şu rivayet yaygındır: Hıdır Abdal Sultan, benim mekanım atacağım mermerin düştüğü yer olacaktır, diye. İstanbul’dan erlik kuvveti ile ufuklara doğru bir mermer fırlatmış ve mermer ufuklara doğru kaybolurken de “Hayvah! Aşut düştü!...” diye hayıflanmış. Mermer, şimdiki Dutluca’nın bulunduğu yere düşmüş.

Kuruluş tarihi, kesin olarak bilinmemektedir. Ancak daha önce Ermeni ve Rum kökenli toplumların bulunduğu köy, zamanla Türk boylarının yerleştiği bir yerleşim birimi olmuştur.